Açık rinoplastide piezo cerrahi: hassasiyet, koruma ve iyileşme

Son yıllarda, rinoplastinin temel felsefesi, yıkıcı rezeksiyondan daha minimal invaziv koruma tekniklerine doğru evrimleşmiştir. Bu değişime rağmen, açık rinoplasti, transkolumellar yaklaşımla burun yapılarının hassas bir şekilde görüntülenmesini ve değiştirilmesini sağlayarak önemini korumaktadır. Ancak, daha büyük kesiklere ve buna bağlı yumuşak doku travmasına dayalı olması nedeniyle, bu yöntem minimal invaziv cerrahi ilkeleriyle uyumlu değildir.

Bu tekniğe yenilikçi bir katkı sağlayan piezo cerrahi, ultrasonla çalışan aletler kullanarak kemik kesimi ve şekillendirme işlemlerini hassas bir şekilde gerçekleştirirken çevredeki yumuşak dokuları maksimum düzeyde korur. Özellikle açık rinoplastide merkezi bir adım olan osteotomide, piezo cerrahi, çekiç ve keski gibi geleneksel aletlerle sıklıkla meydana gelen düzensiz kemik kırılmalarını önleyen kontrollü kesi rehberliği sunar. Bu bağlamda, Goksel ve ark. (2019), piezoelektrik aletlerin lateral ve transvers osteotomilerde güvenli ve hassas kullanım sağlarken çevre dokulara verilen travmayı en aza indirdiğini vurgulamaktadır.

Piezo cerrahi, kesi derinliğini ve yönünü hassas bir şekilde kontrol ederek, doğru şekillendirme sağlar ve estetik sonuçları iyileştirirken, ödem, ekimoz ve düzensiz kemik kenarları gibi ameliyat sonrası komplikasyonları azaltır. Bu avantajlar, piezo cerrahiyi rinoplastide, özellikle karmaşık ve rekonstrüktif prosedürlerde önemli bir ilerleme haline getirir. Kemiklerin sıklıkla çıkarıldığı geleneksel yöntemlerin aksine, piezo cerrahi kemik yapısını koruyarak konservatif dorsal hump redüksiyonu sağlar. Bu, dorsal estetik hatlar ve ligamentöz yapılar dahil olmak üzere doğal anatominin büyük ölçüde korunması gereken yapı koruyucu rinoplastide özellikle önemlidir.

Piezo cerrahisi, açık rinoplastide şimdiden umut verici sonuçlar vermektedir ve mevcut cerrahi protokolleri iyileştirme konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Ek çalışmalar, bu yöntemin uzun vadeli faydalarını ve geniş uygulama alanını daha da kanıtlayacaktır.

W&H, son teknoloji ürünü piezo cerrahi modülü ve özel piezo uçları ile bu alanı ileriye taşıyor ve cerrahların rinoplastide piezo teknolojisinin tüm potansiyelinden yararlanmasını ve zorlu prosedürler sırasında hassasiyeti ve daha güvenli iyileşmeyi destekliyor. Açık rinoplasti benzersiz bir anatomik erişim sağlasa da, kapalı yaklaşım estetik cerrahide kritik bir husus olan görünür yara izlerini ortadan kaldırmak için burun içi kesiler kullanır. Bu nedenle bir sonraki raporda kapalı rinoplastide piezo cerrahisinin kullanımı ve modern cerrahideki ilişkili olasılıklar incelenecektir.

Referanslar