Minimal invaziv ve maksimum hassasiyet: Kapalı rinoplasti için piezo cerrahi
Fonksiyonel-estetik rinoplasti, açık veya kapalı (endonazal) yaklaşımla gerçekleştirilebilir. Birçok cerrah, ilgili anatomik yapıların daha iyi görünür olmasını sağladığı için açık rinoplastiyi tercih eder, ancak bu her durumda gerekli değildir. İnce cilde sahip, orta derecede sırt deformitesi veya daha az karmaşık burun ucu deformitesi olan hastalar için kapalı rinoplasti belirgin avantajlar sunar: intranazal yaklaşımla dışta yara izi kalmaz ve yumuşak doku bütünlüğü büyük ölçüde korunur. Bu, estetik açıdan hoş bir sonuç elde edilmesine katkıda bulunur ve doğal doku yapısını koruyarak hızlı iyileşmeyi destekler.
Kapalı yaklaşımla septorinoplasti, Dr. Philipp Mayr.
Ancak bu faydalar, kısıtlı görüş ve sınırlı erişim nedeniyle kemik yapılarının modellenmesini daha zor hale getirdiği için yüksek düzeyde cerrahi hassasiyet gerektirir. Piezo teknolojisi, Guilarte ve Malzone (2025) tarafından yapılan son bir çalışmada da gösterildiği gibi, bu alanda önemli ilerlemeler sağlanmasını mümkün kılar. Çalışma, kapalı rinoplastide piezo cerrahisinin kullanılmasıyla osteotomiler ve rezeksiyonların milimetre hassasiyetinde ve minimum doku travmasıyla gerçekleştirilebildiğini göstermektedir. 734 hasta arasında revizyon oranı sadece %6 olarak gerçekleşmiştir ve bu revizyonların çoğu sırtın minimal düzensizliklerine bağlanabilmektedir. Kapalı teknik şimdiye kadar öncelikle basit deformitelerde kullanılsa da, çalışma, piezo cerrahisi ile birleştirildiğinde daha karmaşık vakalarda da yüksek hassasiyetle uygulanabileceğini göstermektedir.
Özellikle dikkat çeken “let-down tekniği”, S şeklinde burun kemikleri gibi sırt deformitelerinin minimal invaziv olarak düzeltilmesini sağlarken, çevredeki yumuşak dokuya gereksiz travma uygulamamaktadır.
Günümüzde, kapalı burun estetiği ameliyatlarında piezo teknolojisi öncelikle burun sırtını tedavi etmek, lateral osteotomiler, transversal ve radiks osteotomileri gerçekleştirmek için kullanılmaktadır. Kısıtlı görüş koşullarında çalışırken hassas kullanımı iyileştirmek için cerrahi teknikler ve aletler sürekli olarak geliştirilmekte ve iyileştirilmektedir. Genişletilmiş subperikondriyal diseksiyon ve hedefli kesi modifikasyonları gibi cerrahi ayarlamalar, kemik yapılarının daha iyi açığa çıkmasını sağlar. Optimize edilmiş soğutma sistemleri ve aletlerin su temini de cilt ve kemik hasarı riskini en aza indirir. Bu gelişmeler daha hassas, doku koruyucu modellemeye olanak sağlamakta ve kapalı rinoplasti yaklaşımının güvenliğine ve etkinliğine katkıda bulunmaktadır.
Guilarte ve ark. (2025) tarafından yapılan çalışma, piezo cerrahinin kapalı rinoplastiyi “kör” bir prosedürden, öngörülebilir sonuçlar veren, hassas kontrollü ve tekrarlanabilir bir teknik haline getirme potansiyelini vurgulamaktadır. Bulgular ayrıca, kapalı rinoplastinin özel gereksinimlerini karşılayan ve sınırlı erişim koşullarında manevra kabiliyetini optimize eden daha uzun ve daha hassas aletlere açık bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.


“MR6”: Tünel açma ve lateral nazal kemikten periosteumu çıkarmak için kullanılan uzun, açılı piezo alet.


‘MS2G’: Burun kemiğinde osteotomiler, özellikle radiks osteotomisi için çift soğutma çıkışlı uzun, düz piezo testere. Dr. Abdülkadir Göksel tarafından tasarlanmıştır.
W&H, intranazal erişim için özel olarak optimize edilmiş genişletilmiş piezo uçları ile bu ihtiyaçları karşılıyor. Cerrahlarla iş birliği içinde geliştirilen bu bu uçlar, ulaşılması zor bölgelerde bile hassas rezeksiyonlar sağlamak üzere tasarlanmıştır ve böylece kapalı rinoplasti'yi bir üst seviyeye taşımaya yardımcı olur.
Referanslar
- Guilarte, R., & Malzone, G. (2025). Closed rhinoplasty: Optimizing closed approach preservation rhinoplasty by ultrasonic-assisted techniques for enhanced precision. Aesthetic Surgery Journal.
- Kosins, A. M. (2022). Preservation rhinoplasty: Open or closed? Aesthetic Surgery Journal, 42(9), 990–1008. https://doi.org/10.1093/asj/sjac074